- rahatsızlık
- nepohodlí; obtíž
Türkçe-Çekçe Sözlük. 2007.
Türkçe-Çekçe Sözlük. 2007.
rahatsızlık — is., ğı 1) Rahatsız olma durumu, tedirginlik Bununla beraber, içimde bir rahatsızlık var, unutulmaktan korkuyorum. H. E. Adıvar 2) mec. Hastalık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller rahatsızlık duymak rahatsızlık vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahatsızlık duymak — tedirgin olmak, huzurunun ve rahatının kaçtığını hissetmek Anasını ayakta, kara, korkunç bir yüzle görünce tuhaf bir rahatsızlık duydu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahatsızlık vermek — rahatını bozmak, rahatını, keyfini kaçırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
beynini kemirmek — rahatsızlık vermek, huzurunu kaçırmak İşte birkaç zamandır beynini kemiren şüphe: Ben deli miyim? H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
acı — is. 1) Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı Acıyı sever. 2) sf. Tadı bu nitelikte olan Acı kahvesini yudumluyordu. T. Buğra 3) Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ıstırap Omuzlarına kadar vücudun derisini … Çağatay Osmanlı Sözlük
acı gerçek — is., ği Üzüntü, sıkıntı ve rahatsızlık veren olay … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağrı sızı — is. Rahatsızlık veren acı, sancı … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş ağrısı — is. Başın ağrıması, başta oluşan rahatsızlık Birleşik Sözler yarım baş ağrısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
deniz tutması — is. Dalgaların etkisiyle sallantıların insanda yarattığı baş dönmesi ve kusma biçiminde kendini gösteren rahatsızlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
fenalık — is., ğı 1) Kötülük, şer Bu alçaklar sana her fenalığı yapabilirler. A. Gündüz 2) Rahatsızlık veren şey Fenalık iki tarafın ağaçlık, sık orman oluşu... R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller fenalık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
fizyolojik — sf., ği, Fr. physiologique 1) Fizyoloji ile ilgili, vücutla ilgili Fizyolojik bir rahatsızlık. 2) Normal, doğal olarak işleyen Fizyolojik durum … Çağatay Osmanlı Sözlük